Burcu Özberk… Upuzun saçları, bembeyaz ten rengi ve o zapzarif görüntüsü ile masallardan gerçek dünyaya yansıyan bir prenses gibi geldi girdi hayatımıza… Prenses demek pek de mecazi bir tabir olmaz aslında. Çünkü Burcu Özberk’i televizyon dünyası ile ilk kez tanıştırıp evlerimize konuk olmasını sağlayan karakteri Muhteşem Yüzyıl dizisinde Pargalı İbrahim ile Hatice Sultan’ın kızı Huricihan Sultan idi. Belki bir çoğumuz dizideki onca karakterden dolayı Burcu’yu farkedememiştik ama o ne yapıp edip tüm yeteneği ve çabalarıyla bizlere kendini farkettirmeyi başardı. Siz misiniz beni hatırlamayan izleyici dercesine Güneşin Kızları’ndan Nazlı’yı canlandırmaya karar verip hayatımızın tam orta yerine ‘damdan düşer gibi’ aniden giriş yaptı...
12 Aralık 1990 yılında Eskişehir’de doğan Burcu Özberk ilk olarak ortaokulda konservatuara girip keman çalmaya başlamıştır. Keman çaldığı yıllarla ilgili ‘’ Bir odanın içinde saatlerce keman çalışamayacağımı o yaşta anladım.’’ diyen Burcu daha sonra kendisini bir tiyatro sevdalısı olarak bulmuş ardından Hacettepe Üniversitesi’nde tiyatro okumaya başlayarak onu hayallerine doğru götürecek olan yola ilk adımını atmıştır. Burcu Özberk bu yolda ilerlerken daha sonra hayatının dönüm noktası olan Erdal Beşikçioğlu ile karşılaşır ve böylelikle hem Beşikçioğlu’nun Tatbikat Sahnesi’ne oyuncu olarak seçilir hem de Beşikçioğlu’nun , onu ajansıyla tanıştırmasıyla ilk ekran macerasına kavuşur. Böylelikle Muhteşem Yüzyıl kadrosu içinde yerini alır. Bunun yanı sıra Tatbikat Sahnesi’ne ait bir rock müzikali olan ‘’Woyzeck Masalı’’ ve ‘’Quills’’ gibi iki büyük oyunda oynamaya hak kazanır. Özellikle Marquis De Sade – Quills oyununda canlandırdığı Madeleine karakteri ile tiyatro severlerin dikkatini çeken Burcu Özberk bir çok blog yazarının beğenisini kazanmış, kendi tırnaklarıyla tırmandığı oyunculuk serüvenininde kendi elleriyle ektiği tohumların ilk güzel çiçeklerini almaya hak kazanmıştır. Şimdilerde ise Güneşin Kızları’nda canlandırdığı Nazlı karakteri ile binlerce insanın sevgisini kazanmaya devam ediyor.
Hayatında yaşadığı bazı zorluklara rağmen Burcu Özberk hayallerinden hiç vazgeçmemiş ve bugünlere gelmeyi başarmıştır. Yüzüne baktığınızda adeta oyunculuk için yanıp tutuşan bir çift göz ile karşılaşıyorsunuz. Tüm bunların yanı sıra bu yaz aylarında yakaladığı başarılı çıkışa ve kazandığı şöhrete rağmen ‘ben’ diyerek başarılarını anlatıp egosunu tatmin etmek yerine Burcu her iki kelimesinden birinde ‘Erdal Hocam’ diyerek bizlere Erdal Beşikçioğlu’nu sunuyor, ona olan minnettarlığından cümlelerinde kendisine, yani oyuncu Burcu Özberk’e yer dahi vermiyor. Kötü eleştirilerle karşılaştığında birçok ünlünün başvurduğu ‘ben başarıyorum, sen konuşuyorsun’ tarzında olan cümlelerden kaçınıp ‘çok çalışıyorum, elimden geleni yapıyorum’ sözcüklerini sarfederek kötü eleştirileri yazan kişileri hiçe saymayı es geçebilecek kadar saygılı ve insanlara hat safhada değer veren bir o kadar da samimiyetinden bir tutam alıp saklamak isteyeceğimiz bir oyuncu. Ancak Burcu Özberk şu aşamada dibine kadar mutluluğu yaşamayı hak ediyor çünkü her hafta televizyonlarımızın ekranından salonlarımıza konuk ettiğimiz bu kıpır kıpır ve neşeli kız bugüne dek oynadığı tüm rollerin yanı sıra bir başarı hikayesinin başrolünü oynuyor kendi hayatında. Umarız Burcu Özberk’in bundan sonraki oyunculuk kariyeri de en az kendi güzelliği kadar güzel olur ve bu müthiş oyunculuğuna yakışır bir şekilde zirvelerin en mükemmelinde yerini alır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder